8 Ocak 2015 Perşembe

??

   Varlığımdan haberi yoktu başlangıçta. Madde ve anti-madde çarpışması öncesi gibi bir boşluktum onun için. Belki hepsini ona anlatabilirdim ama gerçek ortada ki varlığım sıkıntı yaratacak. Kendini kötü hissetmesini neden isteyeyim ki kendim için? Ben zaten çoktan River Song'SUZ olmayı tercih etmişken..
   Sonra ben değiştim. Tekrar insan olmaya çalıştım. Bir öykü değildim. Asla başrol olmadım. Sevdiklerim de hep yan roldü. Cinna gibi... Daha önce de buradaki bir yazımda yazmıştım. Ne kadar saydım kum tanelerini kum saatindeki. Ne kadar konuşmadım...
   Konuştum sonra birileriyle. O da onlardan biri oldu. Konuşmaya değer bulduğum... Kıskandığını anladığım anda yüzündeki ifadeyi ve gözlerinden gelip geçen sinirli pırıltıyı ısırmak istedim. Sustum. Gözlemlediğim daha birçok şeyde olduğu gibi.
   Bana bıktığı şeyleri anlattı az önce. Ben de eksilmekten bıktım. Birilerini kaybetmekten ve suçlanmaktan bıktım.
   Ben sadece yolculuk yaptığı bir vagondum. İçinde aynı şarkının çaldığı bir trende.. Kim bilir belki de ben biraz coverlardım. Bahsettiğim tüm bu his ve belki fikirlerimle. Devrik ve yüklemsiz cümleler kurmaya başladım. Onları seviyorum.
   Belki ben de öyleyim. Onlardan. Başkasını düşünüyor sanıp aslında kendini düşünenlerden. Öyleyse neden ben bu saatte kapkaranlık bir odada üstümden yorganı atmış elimde telefon bu yazıyı yazıyorum. Bu benim iyi melek olduğumdan değil sanırım bu senin bunu hak ettiğinden.



Sen kim misin?


Okuyan herkes,
 'sen' olabilirsin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder