4 Aralık 2016 Pazar

Moonpie

Kalorifere yüzünü dönerek bataniyesini kollarından omuzlarına kadar örterken kızın gözünden akan yaş yastığa konmuştu. Battaniyesinin üzerindeki polar örtü kaymasa dramatik o an daha yıkıcı olabilirdi bi film sahnesinde ama hay şansıma tüküreyim dercesine dram-komediye dönüşmüştü bi anda. O anda beyninde o kadar çok düşünce vardı ki bunları silip uyuyabilmek için en güçlüsüne tutundu. O da, eğer yapabilse O'nun aynı anda iki yerde birden olabileceğini istediğini bilmekti. Aslında şu an belki de bunu düşünmüyordu O ama düşünüyor olsaydı isteyeceğine emindi. (Bu kız biraz karışık düşünüyor kusura bakmayın.) Zeki birinin olmak kolay iş değil.
İki yerde aynı anda olabilseydi ne olacaktı? Siyah takımı beyaz gömleği ve elinde çoktan çıkardığı kravatıyla gelip arkasından ona sarılıp mışıl mışıl uyumasını sağlayacaktı zamanı ikiye ayırmış olanı. Evet, uyuyabilmek için harika bir düşünce seçmişti. Isındı kaloriferin başaramadığını başaran düşünceyle ve yumdu gözünü.

***

Gelecekte bir günde...
Daha birkaç ay önce kesilmiş saçlarıyla eski hali olamazdı adam. O yüzden de öncelikle eski halini ziyaret edip durumu açıklamalı ve ondan rica etmeliydi. Rica eden kendisi olduğuna göre kendisi bunu kabul edecekti. Ancak paradoks istemeyiz değil mi? O zaman bari bi yazıyla halledeyim işimi dedi. Of! Nasıl inandırabilirdi ki şimdi! İlk iş geçmişe gitmeliydi.

Yazıyı okuyan eski hali bi an delirdiğini sandı. Bunu yeni kısa saçlı hali de sandı çünkü çoktan olup bitmişti artık. Yazıda durumu uzunca açıklayan bir hikaye ve sonunda da onu harekete geçirecek bir cümle vardı: "Zaman tekrar yazılabilir."

Böylece uzun saçlı henüz yeni kravatını çıkarmış haliyle yazıyı buruşturup cebine koyuşunu, kararlı adımlarla ilerleyip yapması gerekenleri yapışını, o kokuyu alıp sarıldığı anı ve tüm gece onunla uyumak için kapıyı kitleyip sabah olunca da camdan merdivenle inişini ve zamanda geriye gidip kravatı ilk çıkardığı ana dönüşünü gelecekteki kısa saçlı haliyle koltuğunda oturmuş karşısındaki güzelliğe bakarken hissetti. Hepsi aslında olmuştu ve o anda oluyordu.

Böylece küçük kalpli kız gerçek sarılmayla beraber aslında düşüncesini hiç düşünememiş ve yazıyı da yazamamış oldu.

Ve sordu kısa saçlı aşkına:
"Yine neye gülüyosun piiskopaaat?"

Bunu da bilemeyecekti.

Devam edecek :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder